Kişisel bakım tercihleri, günümüzde sadece görünümle ilgili değil, aynı zamanda tüketici davranışları, satın alma alışkanlıkları ve marka algıları üzerinde de belirleyici bir etkiye sahip. Areda Piar’ın “Benim Markam” araştırması, kadınların kişisel bakım alışkanlıklarını, alışverişte öncelik verdikleri kriterleri ve makyaj yapma sıklıklarını mercek altına alıyor. Elde edilen veriler, Türkiye’de kadınların kişisel bakım marketi seçiminden makyaj sıklığına kadar birçok konuda oldukça bilinçli tercihler yaptığını gösteriyor.
2023 yılında yapılan bu araştırma, 400 kadın katılımcıyla gerçekleştirildi. Elde edilen bulgular, sadece bireysel bakım eğilimlerini değil, aynı zamanda markaların pazarlama stratejilerini şekillendirecek güçlü içgörüler de sunuyor.
Kampanya ve İndirimler, Kişisel Bakım Tercihlerinde İlk Sırada
Araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından biri, kadınların kişisel bakım marketi tercihlerinde kampanya ve indirimlerin büyük rol oynaması. Katılımcıların %42,5’i, alışveriş kararlarını belirleyen en önemli faktörün indirimli ürünler ve kampanyalar olduğunu belirtiyor. Bu oran, sadece ekonomik koşulların değil, tüketici psikolojisinin de fırsatlara ne kadar duyarlı olduğunu ortaya koyuyor.
İkinci sırada %34,4 ile “fiyatlar” geliyor. Bu da gösteriyor ki kişisel bakım tercihleri yapılırken tüketiciler, kalite kadar bütçelerini de gözetiyor. Üçüncü sırada ise %13,5 ile ürün çeşitliliği bulunuyor. Kadınlar yalnızca uygun fiyatlı değil, aynı zamanda farklı ihtiyaçlara yanıt verebilen geniş ürün yelpazesine sahip marketleri tercih ediyor.
Kampanya ve fiyat avantajlarının ardından ise sırasıyla personel ilgisi (%4,6), sadece o markete özel ürünler (%3,3) ve reklamların etkisi (%1,4) geliyor. Bu sıralama, kişisel bakım tercihleri konusunda tüketicilerin doğrudan yaşadığı deneyimin, reklamlardan çok daha etkili olduğunu gösteriyor.
Makyaj Alışkanlıkları: Her Gün Makyaj Yapanlar %44,4
Kişisel bakım tercihleri arasında önemli bir yere sahip olan makyaj alışkanlıkları da dikkat çekici sonuçlar veriyor. Araştırmaya göre kadınların %44,4’ü düzenli olarak makyaj yapmayı tercih ediyor. Bu oran, kişisel bakım pazarının sadece belirli dönemlerde değil, yıl boyunca aktif bir tüketici kitlesine hitap ettiğini gösteriyor.
Diğer yandan, kadınların %27,7’si ise hiç makyaj yapmadığını belirtiyor. Bu grup, doğallığı ve sade yaşam tarzını benimseyen kullanıcıları temsil ediyor. Kalan %27,9 ise yalnızca özel günlerde makyaj yaptığını ifade ediyor. Bu veri, markaların kampanya planlamalarında özel günlere (düğün sezonları, yılbaşı, bayram gibi) ağırlık vermesi gerektiğini düşündürüyor.
Düzenli makyaj yapan tüketicilerle hiç makyaj yapmayanlar arasındaki bu denge, ürün çeşitliliği ve pazarlama mesajlarının nasıl şekillendirilmesi gerektiğine dair net ipuçları sunuyor. Minimalist güzellik anlayışı yükselirken, makyaj trendleri de daha sade, doğal görünümler etrafında şekilleniyor.
Marka Seçimini Etkileyen Diğer Faktörler
Kişisel bakım tercihleri, yalnızca kampanya veya makyaj sıklığıyla sınırlı değil. Araştırmaya göre tüketiciler, farklı seviyelerde birçok değişkeni göz önünde bulunduruyor. Bunlardan biri de ürün çeşitliliği. Tek bir markette farklı cilt tiplerine, saç yapılarına ya da yaşam tarzlarına uygun ürünlerin bulunması, sadık müşteri kitlesi oluşturmanın anahtarı olabilir.
Bunun yanı sıra personel ilgisi de hala önemini koruyan bir faktör. Özellikle doğru ürün seçimi, cilt analizi veya deneme ürünleri gibi hizmetlerde eğitimli personel ile birebir iletişim, tüketici memnuniyetini artırabiliyor.
Araştırmada reklamlar en az etkiye sahip faktör olarak belirtilmiş olsa da bu, reklamın tamamen önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, marka bilinirliğini ve güvenini artıran yaratıcı kampanyalar, uzun vadede satın alma kararlarını dolaylı yoldan etkileyebilir.
Kişisel Bakım Tercihlerinde Yeni Dönem: Bilinçli Tüketici Profili
Sonuçlar gösteriyor ki, Türkiye’deki kadın tüketiciler giderek daha bilinçli ve seçici hale geliyor. Fiyat, kampanya, ürün kalitesi ve çeşitliliği gibi kriterler artık birlikte değerlendiriliyor. Bu da markalara düşen sorumluluğu artırıyor. Sadece ürün kalitesi sunmak yetmiyor; şeffaflık, müşteri ilişkileri yönetimi, sürdürülebilirlik ve dijital kolaylıklar gibi faktörler de marka bağlılığını doğrudan etkiliyor.
Ayrıca, tüketicilerin kişisel bakım tercihlerinde özel günlerin ve mevsimsel dönemlerin büyük etkisi var. Bu dönemlerde doğru ürün, doğru mesaj ve doğru kampanya ile yapılan iletişim çalışmaları, markaların pazardaki konumlarını güçlendirebilir.
Tüketici profilindeki bu değişim, kişisel bakım sektöründe sadece satış stratejilerini değil, ürün geliştirme süreçlerini de etkiliyor. Artık cilt tipi, yaş aralığı, yaşam tarzı gibi faktörlere göre özelleştirilmiş ürünler sunan markalar bir adım öne çıkıyor.
Kişisel Bakım Tercihleri Markaları Zorlamaya Devam Edecek
Kampanyaların cazibesi, düzenli makyaj yapanların oranı, özel günlerde artan talep ve fiyat hassasiyeti gibi etkenler, kişisel bakım sektöründe rekabeti artırıyor. Kişisel bakım tercihleri artık yalnızca bir alışkanlık değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve ifade aracı. Tüketiciler, kendilerini en iyi şekilde yansıtan markalara yöneliyor.
Markalar açısından bu araştırma, doğru hedef kitleye ulaşmak için önemli bir kılavuz niteliğinde. İndirim ve kampanyalar her ne kadar ilk tercih nedeni olsa da, uzun vadeli sadakat için ürün kalitesi ve güvenilirlik vazgeçilmez unsurlar arasında.
Benzer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.
