Kahve Atıklarından Sürdürülebilir Saat

Kahve atiklarindan surdurulebilir saat 5 1 1 1

Kahve atıklarından sürdürülebilir saat üretmek kulağa çelişkili bir fikir gibi gelse de, İsviçreli iki dev markanın ortaklığı bu çelişkiyi bir avantaja dönüştürüyor. Lüks saat markası Hublot ile kahve devi Nespresso, hem zamanın hem de malzemelerin döngüselliğini somut bir ürüne dönüştürerek sürdürülebilirliğe tasarımla yanıt veriyor. Bu iş birliği, döngüsel ekonominin yalnızca pratik değil aynı zamanda prestijli olabileceğini de kanıtlıyor.

Big Bang Unico serisinin yeni üyesi “Nespresso Origin”, geri dönüştürülmüş kahve kapsülleri ve kahve telvesi gibi atıklardan üretildi. Toplam 200 adetle sınırlı sayıda piyasaya sunulan bu model, çevre dostu saat teknolojisinin ve sürdürülebilir lüksün örneklerinden biri. Saatin kasasında %28 oranında kahve kapsülü alüminyumu, kayışlarında ise kahve telvesi ve geri dönüştürülmüş kauçuk kullanılıyor.

Kahve Atıklarından Sürdürülebilir Saat
Kahve Atıklarından Sürdürülebilir Saat

Yeşil tonlarıyla dikkat çeken model, Nespresso’nun Master Origins Peru Organic serisinden ilham alıyor. Saatin kronometre kısmında yer alan Nespresso logosu ise bu iş birliğinin tasarımdaki görünür izlerinden biri.

Ancak bu ortaklığın sembolik değeri, yalnızca tasarımın estetik yönüyle sınırlı değil. Kahve kapsüllerinin küresel çapta yarattığı 576 bin tonluk atık ve karbon emisyonuna dikkat çekmek adına yapılan bu çalışma, atık yönetiminin lüks dünyasındaki yeni yüzünü de temsil ediyor.

Hublot ve Nespresso’dan Dönüştürülebilir Lüks: Neler Kullanıldı?

Big Bang Unico Nespresso Origin, yalnızca estetik olarak değil, içerdiği malzemeler bakımından da benzersiz bir saat. 42 mm çapındaki kasasında kullanılan alüminyumun %28’i Nespresso kahve kapsüllerinden geri dönüştürülmüş. Bu kapsüller, tüketildikten sonra özel geri dönüşüm sürecinden geçirilerek saat kasasının birincil materyaline dönüştürülmüş.

Kahve atiklarindan surdurulebilir saat 4 1

Kayışlarda ise iki farklı seçenek yer alıyor:

  • İlki, %5 kahve telvesi ve %95 geri dönüştürülmüş polyesterden üretilmiş kumaş kayış.

  • Diğeri ise, Singtex adlı geri dönüşüm firmasıyla birlikte geliştirilen ve %4,1 kahve telvesi, %8,2 geri dönüştürülmüş kauçuk içeren Velcro görünümlü kayış.

Bu materyal kombinasyonları, yalnızca çevreci bir duruş sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda saat endüstrisinin dayanıklılık, hafiflik ve performans gibi standartlarını da karşılıyor. Ayrıca saatin korozyon direncini artırmak amacıyla yapısında geri dönüştürülmüş titanyum da kullanılıyor.

Kahve Atıkları Neden Bu Kadar Önemli?

Kahve atiklarindan surdurulebilir saat 1

Nespresso, her yıl dünya genelinde milyonlarca kapsül satıyor. Ancak bu kapsüller, kullanım sonrası metal ve organik atık olarak çevrede büyük bir iz bırakıyor. Bir araştırmaya göre, sadece kahve kapsülleri dünya genelinde 576 bin ton fiziksel atık oluşturuyor. Ayrıca her bir kapsülün üretimi ve kullanımı, Brezilya’da 11 gram Arabica kahvesi üretimiyle aynı karbon emisyonuna sahip.

Kahve telvesi ise doğal yollarla gübreye dönüştürülebiliyor. Ancak alüminyum kapsüller gibi karmaşık yapıdaki ürünlerin geri dönüşümü çoğu zaman zor ve maliyetli. Bu nedenle, bu tür atıkların tekrar değerlendirilebilmesi için yaratıcı ve yenilikçi çözümler gerekiyor.

Bu iş birliği, atıkların yüksek değerli ürünlere dönüştürülmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. Özellikle lüks segmentte atığın estetikle buluşturulması, farkındalığın artırılmasında büyük rol oynuyor.

Kahve Atıklarından Sürdürülebilir Saat Geleceği: Moda mı, İhtiyaç mı?

Kahve atiklarindan surdurulebilir saat 3

Hublot & Nespresso iş birliği, yalnızca bir pazarlama hamlesi değil. Tüketici davranışlarında giderek artan sürdürülebilirlik talebi, lüks markaları da dönüşüme zorluyor. Rolex’in geçmişte Coca-Cola veya Domino’s gibi markalarla yaptığı iş birlikleriyle tartışma yaratan stratejisi bugün artık sürdürülebilirlik ekseninde yeniden anlam kazanıyor.

Hublot’un bu modeliyle işaret ettiği nokta ise daha net: Zaman geçiyor ama atıklar kalıyor. O halde zamanı gösteren araçlar neden zamansız doğa dostu çözümlerle üretilmesin?

İsviçreli saat devlerinin katı gelenekçiliğine rağmen böyle bir projeye öncülük eden Hublot, hem estetik hem de çevre bilincini aynı potada eritmenin mümkün olduğunu gösteriyor.

Benzer konular için tıklayın.

Önceki Yazı

Dijital Reklamcılıkta Türkiye 2024’te Zirvede

Sonraki Yazı

Toyota Hidrojenli Kamyon Devrimi: 40 Tonluk Temiz Güç