İşyerinde Tükenmişlik Artıyor: %75’ten Fazlası Yorgun!

İşyerinde Tükenmişlik

İşyerinde tükenmişlik, günümüz profesyonel yaşamının en büyük sorunlarından biri haline geldi. Grossman Group‘un 2024 tarihli araştırması, çalışanların %75’inden fazlasının ve yöneticilerin %63’ünün tükenmişlik yaşadığını ortaya koyuyor. Ancak asıl dikkat çeken nokta, bu iki grup arasındaki algı farkı. Yöneticiler çalışanlarının ne kadar zorlandığının farkında bile değil. İşte tam da bu noktada liderlik, iletişim ve empati kavramları yeniden masaya yatırılıyor.

İş dünyasındaki sürekli değişim, artan beklentiler, yoğun iş yükü ve belirsizlik ortamı; yalnızca fiziksel değil, zihinsel bir yorgunluk yaratıyor. Özellikle genç nesillerde bu durum daha da belirgin hale geliyor. Kurumlar artık yalnızca üretkenlik değil, aynı zamanda çalışan refahı odaklı bir yaklaşımı benimsemek zorunda. Aksi halde sadece çalışan bağlılığı değil, verimlilik de hızla eriyor.

İşyerinde Tükenmişlik Algısı: Yöneticiler ve Çalışanlar Arasında Fark Büyük

Araştırma sonuçları, yöneticilerle çalışanlar arasında tükenmişliğe dair algı farkının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Çalışanların önemli bir kısmı kendilerini kararsız, bitkin ve başarısız hissederken; yöneticiler çoğu zaman bu durumu görmezden geliyor ya da fark etmiyor.

Çalışanların %75’i tükenmiş hissettiğini açıkça belirtirken, yöneticilerde bu oran %63. Yani yöneticiler de aynı yoğun baskıyı yaşıyor, ancak çalışanlarının yaşadığı tükenmişliği hafife alma eğiliminde. Bu da hem iletişim eksikliğine hem de yönetim hatalarına yol açıyor.

Araştırmaya göre, çalışanlar için tükenmişliğin en temel sebepleri şunlar:

  • Sürekli değişen iş süreçleri

  • Gereksiz ve tekrarlayan işler

  • Yüksek personel sirkülasyonu

  • Yetersiz izin politikaları

  • İşten ayrılma isteği

Yöneticiler ise farklı açılardan tükenmişliğe maruz kalıyor. Onların karşılaştığı başlıca sorunlar şöyle sıralanıyor:

  • Sürekli değişime liderlik etme baskısı

  • Düşük odaklı çalışanlar

  • Kurumsal değerlerle günlük iş uygulamaları arasındaki çatışma

  • Çalışma saatleri dışında da erişilebilir olma zorunluluğu

Bu tablo gösteriyor ki, işyerinde tükenmişlik hem yukarıdan hem aşağıdan bastırıyor. Ancak çözümün yolu, iki tarafın da birbirini daha iyi anlamasından geçiyor.

İşyerinde Tükenmişlik İçin Empati ve Liderlik Şart

İşyerinde tükenmişlik yalnızca bireysel bir sorun değil; organizasyonel bir sağlık göstergesidir. Dolayısıyla çözüm de sistemsel olmalı. Araştırma, özellikle empatik liderliğin, çalışanlar üzerindeki pozitif etkilerini vurguluyor.

Çalışanlar, başarıya ulaşmalarında kendilerine destek olan yöneticileri daha çok takdir ediyor. Yani bir lider yalnızca strateji belirlemekle değil, aynı zamanda ekibine yatırım yapmakla da yükümlü. Burada “yatırım”dan kasıt; zaman ayırmak, destek olmak, duygusal zeka göstermek.

Çalışanların işyerinde tükenmişlikle baş etmesinde etkili olan liderlik davranışları:

  • Açık ve net iletişim

  • Erişilebilir üst yönetim

  • Pozitif geri bildirim

  • Esnek çalışma imkanları

  • İnsan odaklı yaklaşım

Grossman Group’a göre yöneticiler, empatiyi öncelik haline getirdiklerinde sadece tükenmişliği azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda çalışan bağlılığı ve performansı da artıyor.

İşyerinde Tükenmişlik Özellikle Genç Nesilde Artıyor

Z kuşağı ve Y kuşağı çalışanlar arasında tükenmişlik oranları daha da yüksek. Genç profesyoneller, sadece iş yükünden değil; çalışma ortamındaki toksik etkileşimlerden, aşırı iletişimden ve gereksiz toplantılardan da bunalmış durumda.

Bu gruplar için tükenmişlik, sadece fiziksel yorgunluk değil; aynı zamanda anlam arayışıyla da ilgili. Genç çalışanlar, liderlerinden sadece yön vermesini değil, kendilerini dinlemesini ve değerli hissettirmesini bekliyor.

İşyerinde tükenmişliği artıran faktörler genç çalışanlar için daha hassas hale geliyor:

  • Kişisel-iş yaşamı dengesi kurulamıyor

  • Sosyal medya ve dijital araçlarla sürekli bağlılık hissi

  • Sürekli geri bildirim beklentisi

  • Yalnızlaştıran rekabet ortamı

Bu nesil, başarının sadece KPI’larla ölçülmediği, insan merkezli liderlik anlayışının benimsendiği şirketlerde daha uzun süre kalmayı tercih ediyor.

Tükenmişlikle Mücadelede Ne Yapmalı?

İşyerinde tükenmişlik, sadece bir “motivasyon” sorunu değildir. Kronik hale geldiğinde; yüksek işten ayrılma oranları, verim kaybı ve kurum içi güvenin zedelenmesi gibi sonuçlara yol açar. Peki ne yapılmalı?

Kurumlar için öneriler:

  • Yöneticilere empatik liderlik eğitimi verilmeli

  • Çalışan geri bildirimleri düzenli olarak alınmalı

  • Esnek çalışma modelleri yaygınlaştırılmalı

  • İş yükleri dengelenmeli

  • Tükenmişlik belirtileri izlenmeli ve müdahale planı oluşturulmalı

Yöneticiler için öneriler:

  • Çalışanlarla birebir iletişimi artırmalı

  • Rol model olarak örnek davranışlar sergilemeli

  • Kendi tükenmişlik seviyesinin farkında olmalı

  • Gerektiğinde profesyonel destek almalı

Çalışanlar için öneriler:

  • Sınır koymayı öğrenmeli

  • Geri bildirim istemekten çekinmemeli

  • Kendi fiziksel ve zihinsel sınırlarını tanımalı

  • Gerektiğinde izin kullanmalı ve molalara önem vermeli

İşyerinde tükenmişlik, zamanla tüm organizasyonu etkileyebilecek kadar güçlü bir tehdittir. Ancak aynı zamanda önlenebilir bir risk olduğu da unutulmamalıdır. Empati, iletişim ve stratejik liderlik bu konuda en güçlü araçlardır.

Beğeneceğiniz içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki Yazı

3 Kritik Gerçek: Influencer Pazarlaması Herkes İçin Aynı Değil!

Sonraki Yazı

12 Yolla Marka Sadakati Nasıl Artırılır?