İkinci el otomobil piyasası, ağustos ayında önemli bir dönüşüm sinyali verdi. Ticaret Bakanlığı’nın son dönemde aldığı düzenleyici kararlar, sektör dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Özellikle, uzun süredir piyasada fiyatları yukarı çeken al-satçıların etkisinin azalması, hem alıcı hem satıcının davranışlarını değiştirmeye başladı.
Artık sahte talep ya da spekülatif fiyat artışları yerini daha gerçekçi bir piyasa yapısına bırakıyor. Bu değişim, ikinci el araç alım satımı yapan platformlardaki ilan davranışlarına da yansıdı. Türkiye’nin en büyük ilan platformlarından arabam.com’un verilerine göre ağustos ayında ilan sayılarında gözle görülür bir düşüş yaşandı.
Bu düşüşte, ihtiyaç dışında araç almak isteyen bireylerin beklemeye geçmesi ve fiyatların daha da düşeceğine dair beklentiler etkili oldu. Diğer yandan, satmak isteyen bireylerin de piyasanın nereye gideceğini görmek istemesi nedeniyle ilan sayıları azaldı.
Arabam.com’un yayımladığı analiz, sadece sayıların değil, marka, model, motor hacmi, yakıt türü ve fiyat aralıklarında da önemli değişimler olduğunu gösteriyor. Bu veriler, ikinci el otomobil piyasası üzerinde oluşan yeni eğilimleri anlamak açısından önemli ipuçları sunuyor.
En Fazla İlan Verilen Araçlar, Modeller ve Yıllar
Ağustos ayında en çok ilana çıkan araçlar sırasıyla 2012, 2015 ve 2011 model otomobiller oldu. En yüksek payı ise 800 bin TL üzerindeki araçlar oluşturdu. Bu da aslında orta-üst segmentteki araçların hâlâ talep gördüğünü gösteriyor.
İlanlar içinde en çok görülen marka Renault olurken, onu Fiat, Volkswagen ve Ford takip etti. Model bazında ise Clio, Astra, Megane ve Focus öne çıktı. SUV kategorisinde ise Nissan Qashqai %21 ile liderliğini korurken, onu Dacia Duster ve Kia Sportage izledi.
Vites, Yakıt ve Motor Tercihleri Nasıl Değişti?
Ağustos verilerine göre ilanların %66’sı düz vitesli araçlardan oluştu. Otomatik vitesli araçların oranı %21, yarı otomatik olanların oranı ise %14 olarak belirlendi. Bu durum, hâlâ düz vitesin daha geniş kitleler tarafından tercih edildiğini gösteriyor.
Yakıt türlerinde ise dizel araçlar %52,12 ile liderliğini sürdürüyor. LPG’li araçlar %24,83 ile ikinci sırada yer alırken, benzinli araçlar %22,43 oranıyla üçüncü oldu. Elektrikli ve hibrit araçlar ise henüz ilanlarda küçük bir paya sahip.
Motor hacmine göre yapılan sınıflandırmada 1.4-1.6 litre motor hacmine sahip araçlar %51 gibi yüksek bir oranla öne çıktı. Bu hacim aralığı hem yakıt ekonomisi hem de vergi avantajları nedeniyle kullanıcıların tercihi olmaya devam ediyor.
Fiyat Aralıkları ve Kilometre Dağılımı Ne Gösteriyor?
İlanlarda en yüksek fiyat aralığı 800 bin TL üzeri araçlarda yoğunlaşırken, 400-500 bin TL arası araçlar da ciddi bir pay aldı. 200 bin TL altındaki araçların oranı ise sadece %8,3 oldu, bu da uygun fiyatlı araç bulmanın ne kadar zorlaştığını ortaya koyuyor.
Araçların kilometre dağılımına bakıldığında ise en çok ilan 200.001 – 300.000 km aralığında verildi. Bu da piyasadaki birçok aracın artık uzun yol yapmış ve belli bir kullanım ömrüne erişmiş olduğunu gösteriyor. 300.000 km üzeri araçların oranı %11 ile dikkat çekerken, 100.000 km altındaki araçlar piyasada daha az sayıda bulunuyor.
İkinci El Otomobil Piyasası İlanlarının %70’i Otomobillerden Oluşuyor
Ticaret Bakanlığı’nın attığı adımlar sonrası ikinci el otomobil piyasası daha kontrollü ve ihtiyaca dayalı bir yapıya evrilmeye başladı. Bu durum, fahiş fiyat artışlarının ve fırsatçı davranışların bir süreliğine de olsa geride kaldığına işaret ediyor.
Fiyatlar halen yüksek seviyede olsa da alıcı ve satıcıların daha temkinli davrandığı, ilan sayılarında ve davranışlarında bu temkinliliğin net şekilde hissedildiği bir döneme girilmiş durumda. Önümüzdeki aylarda fiyatlar daha fazla düşer mi, piyasada daha büyük bir daralma olur mu, bunu zaman gösterecek.
Tüm veriler ışığında görülüyor ki ikinci el otomobil piyasası, sadece fiyat hareketleriyle değil, aynı zamanda değişen tüketici davranışları ve yasal düzenlemelerle yeniden şekilleniyor. Ticaret Bakanlığı’nın getirdiği sınırlamalar ve denetimler, uzun süredir piyasada etkin olan al-satçıların etkisini azaltırken, gerçek ihtiyaç sahiplerinin ön plana çıkmasına neden oldu. Bu durum, hem ilan adetlerine hem de fiyatların stabil kalma eğilimine doğrudan yansıyor.
Ağustos ayında görülen ilan düşüşleri ve fiyatlarda yaşanan kısmi gevşeme, piyasada bir “bekle-gör” sürecinin başladığını gösteriyor. Hem alıcılar hem de satıcılar, ekonomik belirsizlikler ve regülasyonların etkisiyle daha temkinli adımlar atıyor. Bu da piyasanın spekülatif hareketlerden uzaklaşıp, daha rasyonel ve ihtiyaç odaklı bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor. Öte yandan fiyat aralıklarındaki yoğunluk ve kilometre verileri, araç alımında hâlâ uygun fiyat-performans arayışının belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.
Bundan sonraki süreçte, kur dalgalanmaları, krediye erişim imkanları, akaryakıt fiyatları ve yeni regülasyonlar gibi faktörler, piyasayı doğrudan etkilemeye devam edecek. Eğer ekonomik istikrar korunur ve düzenlemeler dengeli biçimde sürdürülürse, ikinci el piyasasında daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir denge oluşabilir. Ancak şu an için hem alıcıların hem de satıcıların temkinli tavrı, piyasadaki mevcut durgunluğun bir süre daha devam edebileceğine işaret ediyor.
İkinci el araçlara yönelik araştırmanın benzeri içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.