PwC ve PERYÖN iş birliğiyle yapılan Çalışma Hayatında Cinsiyet Eşitliği Araştırması, kadınların iş hayatında bilinçsiz ön yargılara maruz kalmaya devam ettiğini ortaya koydu. Araştırmaya katılanların %56’sı İK süreçlerinde önyargı yaşadığını belirtirken, bu oran kadınlarda %60, erkeklerde %42. Kariyer, ücret yönetimi ve işe alım süreçleri en fazla önyargının hissedildiği alanlar oldu. PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Buket Çelebiöven, cinsiyet eşitliğinin toplumsal ve ekonomik gelişim için hayati önem taşıdığını vurguladı.
Kadınlara “Erkek Gibi Davranma” Baskısı
Çelebiöven, kadınların iş dünyasında “erkek gibi davranma” baskısıyla karşılaştığını ve bunun kökünde kadına dair kalıplaşmış önyargıların olduğunu söyledi: “Kadın, organizasyona katacağı soyut becerilerle değerliyken, neden erkek gibi davranmak zorunda kalsın?” dedi. Ayrıca kadınların İK süreçlerindeki eşitsizliği derin bir sorun olarak tanımladı.
Eşitsizlik Algısı Kadınlarda Daha Yüksek
Araştırma, kadınların performans değerlendirmesi, ücret eşitliği ve İK süreçlerinde erkeklere göre çok daha fazla adaletsizlik algısı taşıdığını gösterdi. Dünya Bankası verilerine göre cinsiyet eşitliği sağlanırsa, 2025’e kadar küresel GSYİH 28 trilyon dolar artabilir. Pandemi döneminde ise 45 milyon kadın iş gücü piyasasını terk etti.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ekonomik Kalkınmanın Temelidir
Çelebiöven, “Toplumsal cinsiyet eşitliği romantik bir gündem değil, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temel taşıdır” diyerek, İK yöneticilerinin veri odaklı hareket etmesi gerektiğini belirtti. Araştırma, eşitlik için atılması gereken çok yol olduğunu ve kadınların iş hayatında hak ettikleri yeri almasının kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.
Benzer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.