Gençler ödüllendiriyor, boomers cezalandırıyor
Genç kuşaklar markaları benimsedikleri değerlerle uyumluysa desteklemeyi tercih ediyor. Onlar için marka sadakati çoğu zaman paylaşılan inançlara dayanıyor. Buna karşılık, yaşça daha büyük tüketiciler—özellikle Baby Boomers kuşağı—kendi dünya görüşlerine ters düşen markalara karşı mesafeli durmakla kalmıyor, açıkça boykot etmeye daha yatkın oluyor.
Araştırmalar ne söylüyor?
PwC’nin yaptığı bir çalışmaya göre, yaşı büyük olan tüketiciler, kendileriyle çelişen görüşler dile getiren markalara gençlerden daha sert tepki veriyor. Üstelik bu genç tanımı yalnızca Z kuşağını değil, X ve Y kuşaklarını da kapsıyor. Genel ortalamada, her 5 kişiden biri bir markayı değerleri nedeniyle boykot ederken, bu oran Baby Boomers grubunda her 4 kişiden 1’e çıkıyor.
Destek ve sadakat söz konusu olduğundaysa tablo değişiyor. Araştırmaya göre, markaların ilkelerine sadık kalan Baby Boomers sayısı oldukça düşük: Her 13 kişiden yalnızca 1’i bu şekilde bir bağlılık gösteriyor. Yani bu kuşakta tepki vermek, destek sunmaktan çok daha baskın bir eğilim.
Şirketler ne yapmalı?
Marka aktivizmi şirketlerin radarında; ancak beraberinde getirebileceği tepki de göz ardı edilmiyor. Özellikle yaşça büyük tüketicilerin ağırlıkta olduğu bir hedef kitleye hitap eden markalar için, bu tarz mesajların iyi hesaplanması şart. Kısacası, aktivist kampanyalar planlanırken kitle profili doğru analiz edilmeli. Aksi takdirde markanın karşılaştığı direnç, destekten çok daha güçlü olabilir.
Benzer haberlere buradan ulaşabilirsiniz.
