Teknoloji sektöründe Temmuz zammı belirsizliği giderek artıyor. Melon ve Endeavor Türkiye iş birliğiyle yayımlanan Haziran 2025 tarihli “Türkiye Teknoloji Sektörü Ücret ve Yan Haklar Trend Raporu”na göre, teknoloji şirketlerinin büyük bölümü yıl ortasında ücret artışı yapma konusunda net bir karar vermiş değil. 2025 yılının ilk yarısında gerçekleşen ücret artışlarının ardından, birçok şirket Temmuz ayında yapılacak zam oranlarını hâlâ belirleyememiş durumda. Bu durum, sektörde genel bir durağanlık ve belirsizlik havası yaratıyor.
Temmuz Zammı Belirsizliği Teknoloji Sektörünü Nasıl Etkiliyor?
Teknoloji sektöründe Temmuz zammı belirsizliği, çalışan motivasyonu ve sektör dinamikleri açısından kritik bir öneme sahip. Rapora göre, teknoloji şirketlerinin yüzde 50’si Temmuz ayı ücret artışı konusunda henüz karar aşamasında. Katılımcıların yaklaşık üçte biri ise ücret artışlarını yüzde 11-20 bandında planlıyor. Ancak raporda, şirketlerin büyük bir bölümünün ücret artışına dair net bir strateji oluşturmadığı dikkat çekiyor.
Bu belirsizlik, çalışanların beklentileri ve motivasyonu üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Çünkü teknoloji sektörü, hızla gelişen ve rekabetin yoğun olduğu bir alan. Ücret artışları ve yan haklar, nitelikli çalışanların sektörde tutulması ve yeni yeteneklerin çekilmesinde önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Temmuz zammı konusundaki belirsizlik, bu açıdan sektörde ciddi bir risk oluşturuyor.
Raporda öne çıkan bir diğer husus ise, şirketlerin yüzde 95’inin çalışanlarına yemek desteği sunmasına rağmen, yemek ücretlerinde yıl ortasında artış planlamıyor oluşu. Benzer şekilde, ulaşım desteği sunan şirketlerin oranı yüzde 64 ve bu desteklerin de sabit kaldığı görülüyor. Yan haklar genelinde ise memnuniyet puanı ortalama 3.5 seviyesinde, bu da çalışanların beklentilerinin tam olarak karşılanmadığını gösteriyor.
Teknoloji Sektöründe Ücret ve Yan Haklar Trendleri
Teknoloji sektöründe ücret artışları yavaşlarken, yan haklar ve prim sistemleri çalışan bağlılığı açısından büyük önem taşıyor. Rapora katılan şirketlerin yüzde 70’i prim uygulaması yapıyor. En yaygın prim modelleri satış hedefi primi, bireysel performans primi ve yıl sonu primi olarak sıralanıyor. Ancak çalışanların bu prim sistemlerine güveni sınırlı ve hedeflerin net olmaması en çok eleştirilen nokta.
Performans yönetimi ise teknoloji sektöründe halen gelişmekte olan bir alan. Katılımcıların yüzde 26’sında performans yönetim sistemi tanımlı değil. En çok kullanılan performans değerlendirme yöntemleri KPI, yetkinlik değerlendirmesi ve OKR olarak belirtiliyor. Ancak bu değerlendirme sonuçlarının çoğu sadece ücret ve terfi kararları için kullanılıyor. Gelişim planlaması ve yetenek yönetimi ise hala arka planda kalıyor.
Teknoloji sektöründe OKR kullanan şirketlerin oranı yüzde 27’ye ulaşmış durumda. Bu şirketlerde hedefler çok katmanlı olarak belirleniyor. Fakat OKR uygulamayanlarda hedeflerin net olmaması önemli bir zorluk olarak öne çıkıyor.
Yükselen “GiG Ekonomisi” trendi ile teknoloji şirketlerinin yüzde 40’ında proje bazlı çalışanlar yer alıyor. Özellikle yazılım, veri analitiği ve yapay zekâ alanlarında proje bazlı çalışanların sayısı artıyor. Bu da esnek çalışma modellerinin sektörde daha fazla yaygınlaştığını gösteriyor.
Temmuz Zammı Belirsizliği Sektör İçin Ne Anlama Geliyor?
Teknoloji sektöründe Temmuz zammı belirsizliği, çalışan bağlılığı ve yetenek yönetimi alanlarında ciddi bir risk olarak görülüyor. Ücret artışlarının yavaşlaması ve yan haklarda memnuniyetin sınırlı olması, çalışanların iş tatmini ve motivasyonunu etkileyebilir. Bu noktada şirketlerin, daha adil ve esnek performans sistemleri geliştirmeleri, yan hakları iyileştirmeleri ve çalışan gelişimine yatırım yapmaları kritik önem taşıyor.
Melon ve Endeavor Türkiye’nin ortak hazırladığı rapor, teknoloji sektöründeki bu değişim ve belirsizliklere ışık tutuyor. Rapora göre, şirketlerin çoğu henüz Temmuz zammı planlamalarını netleştirmemiş olsa da, geleceğe yönelik stratejik adımlar atmanın gerekliliği açıkça ortaya çıkıyor. Şirketlerin yetenek yönetimi, performans değerlendirme ve yan hak planlamasında daha bilinçli hareket etmeleri, sektörün sürdürülebilir büyümesi için hayati önemde.
Teknoloji sektöründe Temmuz zammı belirsizliği, sadece ücret politikalarını değil, aynı zamanda şirketlerin yetenek yönetimi ve çalışan bağlılığı stratejilerini de doğrudan etkiliyor. Bu dönemde alınacak kararlar, sektörün gelecekteki rekabet gücünü ve inovasyon kapasitesini belirleyecek. Şirketlerin, belirsizlik ortamında esnek ve şeffaf yaklaşımlar benimseyerek, çalışanların beklentilerine duyarlı politikalar geliştirmeleri şart. Böylece hem mevcut yeteneklerin korunması hem de yeni nitelikli çalışanların sektöre çekilmesi mümkün olacak. Melon ve Endeavor Türkiye’nin raporu, teknoloji sektöründe sürdürülebilir başarı için ücret artışları, yan haklar ve performans yönetiminde kapsamlı ve stratejik adımların gerekliliğini gözler önüne seriyor.
Benzer konular için tıklayın.