Meslek tercihi, gençlerin geleceğini şekillendiren en kritik kararlardan biri olmaya devam ediyor. Areda Survey tarafından yapılan güncel araştırma, gençlerin kariyer yolculuğunda hangi alanlara yöneldiğini, tercihlerinde neleri önceliklendirdiğini ve çalışma hayatına dair nasıl bir gelecek tasarladıklarını kapsamlı biçimde ortaya koyuyor. Meslek tercihi ile ilgili dikkat çeken bu bulgular, sadece eğitim politikalarını değil, aynı zamanda işveren markalarını ve çalışma modellerini de doğrudan etkiliyor.
Araştırma sonuçlarına göre, gençlerin meslek tercihi yaparken yalnızca gelir düzeyine odaklanmadığı, aksine ilgi duydukları alanlara yönelme eğiliminde oldukları görülüyor. Bu da, meslek tercihi kararlarında bireysel doyumun ve anlam arayışının giderek önem kazandığını gösteriyor. Örneğin her beş gençten biri mühendislik fakültesini tercih ederken, tıp gibi geleneksel ve prestijli alanlara mesafeli durulması dikkat çekiyor. Bu değişim, meslek tercihi eğilimlerinde radikal bir dönüşüm yaşandığını işaret ediyor.
Aynı zamanda araştırma, dijital dünyanın meslek tercihi üzerindeki etkisinin hızla arttığını gözler önüne seriyor. Gençler artık yalnızca aile ve akran çevresinin yönlendirmelerine değil, sosyal medya, dijital içerik üreticileri ve online kariyer hikâyelerine de kulak veriyor. Öne çıkan bir başka bulgu da hibrit çalışma modeline olan yüksek ilgi. Pandemi sonrası yerleşen esnek çalışma alışkanlıkları, meslek tercihi kararlarında önemli bir etken haline gelmiş durumda.
Bu yazıda gençlerin meslek tercihi sürecinde dikkat ettikleri üç ana başlığı inceliyoruz. Sevilen mesleklerin yükselişinden dijital dünyanın etkilerine ve çalışma biçimi tercihine kadar uzanan bu analiz, Türkiye’deki gençlerin zihnindeki kariyer yolculuğunu daha iyi anlamak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliğinde.
Gençlerin En Çok Tercih Ettiği Bölümler Değişiyor
Araştırma, gençlerin en çok tercih ettiği üç bölümün sırasıyla mühendislik, tıp ve hukuk olduğunu ortaya koyuyor. Ancak tıp fakültesi, aynı zamanda “asla tercih etmem” denilen bölümler arasında da ikinci sırada yer alıyor. Bu çelişkili yaklaşım, tıbbın yüksek saygınlığına rağmen ağır eğitim süreci ve çalışma koşulları nedeniyle gençler arasında cazibesini yitirdiğini gösteriyor.
Mühendislik ise her beş gençten birinin ilk tercihi. Bu eğilim, teknolojik gelişmelerin ve dijital becerilere dayalı mesleklerin cazibesinin arttığını ortaya koyuyor. Ayrıca ilahiyat, diş hekimliği gibi bölümler, tercih edilmeyen alanlar arasında üst sıralarda yer alıyor. Gençler, gelecekte istihdam olanağı sağlayabilecek, anlamlı ve ilgi çekici bölümlere yöneliyor.
Meslek Tercihi Sürecinde Duygusal Tatmin Öne Çıkıyor
Araştırmada “Meslek tercihinde önceliğiniz nedir?” sorusuna verilen yanıtlar, gençlerin maddi kazançtan önce manevi tatmine önem verdiğini gösteriyor. Katılımcıların %49,4’ü “sevdiğim işi yapmak” derken, sadece %18,1’i dolgun maaşı öncelik olarak belirtiyor. Konforlu bir iş ortamı (%13,2) ve iş garantisi (%10,2) ise ikinci planda kalıyor.
Bu durum, meslek tercihi kararlarında sadece ekonomik değil, psikolojik ve sosyolojik faktörlerin de devreye girdiğini kanıtlıyor. Gençler için bir mesleğin “doğru” olup olmadığı; bireysel ilgilerine, yaşam tarzına ve iş-özel hayat dengesine katkısına göre şekilleniyor. Bu noktada kurumların sadece maaş değil, anlam yaratan işler sunmaları da büyük önem taşıyor.
Dijital Etkiler ve Hibrit Model, Tercihleri Yönlendiriyor
Meslek tercihi konusunda en büyük etkenin dijital dünya olduğu görülüyor. Katılımcıların %28’i dijital içeriklerden etkilenirken, %24,8’i aile çevresi, %20,9’u ise arkadaş etkisini belirtiyor. Bu da gösteriyor ki dijital medya, gençlerin kariyer hayallerinde artık birincil yönlendirici rol oynuyor.
Ayrıca gençler, geleneksel ofis hayatına kıyasla daha esnek ve özgür çalışma biçimlerine yöneliyor. Katılımcıların %46,7’si hibrit çalışma modelini en uygun seçenek olarak değerlendiriyor. %37,3’lük bir kesim ise hâlâ ofisten çalışmanın faydalı olduğunu savunuyor. Uzaktan çalışma ise %15,9’luk bir orana sahip. Tüm bu tercihler, meslek tercihi sürecinin yalnızca bir bölüm seçimi değil, aynı zamanda yaşam tarzı tercihi anlamına geldiğini ortaya koyuyor.
Araştırma sonuçları, gençlerin meslek tercihi sürecinde artık yalnızca geleneksel kalıpları değil, bireysel beklentileri ve yaşam tarzlarını da dikkate aldığını gösteriyor. İlgi alanları, dijital etkileşimler ve esnek çalışma modelleri, tercihleri doğrudan şekillendiriyor. Bu nedenle eğitim kurumları, işverenler ve politika yapıcılar; gençlerin değişen ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmeli. Meslek tercihi artık sadece bir bölüm seçimi değil; aynı zamanda anlam arayışı, esneklik isteği ve dijital uyum talebini barındıran çok katmanlı bir süreç haline geldi.
Beğenebileceğiniz diğer araştırmalar buradan ulaşabilirsiniz.