Üretilen Yapay Zeka Raporu: 5 Kritik Veri Ortaya Çıktı

Üretilen Yapay Zeka Raporu

Üretilen yapay zeka raporu, iş dünyasında üretken yapay zekanın (GenAI) nasıl konumlandığını ve önümüzdeki dönemlerde ne gibi etkiler yaratabileceğini gözler önüne seriyor. KPMG’nin her üç ayda bir yayımladığı “Yapay Zeka ve Dijital İnovasyon” araştırmasının son verileri, özellikle üst düzey yöneticilerin bu alana olan ilgisinin hızla arttığını gösteriyor. Rapora göre, GenAI kullanan liderlerin oranı %52’ye ulaşırken, bu teknolojiyi kurum genelinde yaygınlaştırmak için milyonlarca dolarlık yatırım planları dikkat çekiyor.

Özellikle 1 milyar dolar ve üzeri yıllık gelir elde eden kuruluşların yöneticileriyle yapılan bu araştırma, sadece bugünü değil, aynı zamanda yapay zekanın iş süreçlerinde nasıl bir dönüşüm yaratacağını da ortaya koyuyor. GenAI’nin sadece teknoloji ekipleri değil, pazarlamadan insan kaynaklarına kadar birçok alanda kullanılmaya başlandığı görülüyor. Ancak rapor, aynı zamanda bu dönüşümün bazı engellerle karşılaştığını da gösteriyor. Örneğin, işe yeni başlayan çalışanlar arasında GenAI kullanımı sadece %20 seviyesinde kalıyor.

Öte yandan, kurumlar bu teknolojiyi stratejik olarak konumlandırmaya çalışıyor. 12 ay içinde veri ve analitik, müşteri deneyimi, birleşme-satın alma ve yeni yetenek kazanımı gibi alanlara yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapılması planlanıyor. Bununla birlikte, GenAI’nin kurumsal düzeyde yaygınlaştırılması sürecinde siber güvenlik, etik, eğitim ve düzenleme gibi konuların da önemli zorluklar yarattığı dikkat çekiyor. Üretilen yapay zeka raporu, bu sürecin sadece bir teknoloji dönüşümü değil, aynı zamanda kültürel ve yönetsel bir evrim olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.

Liderlerin GenAI’ye Güveni Artıyor

KPMG’nin yayımladığı araştırma, üst düzey yöneticilerin üretken yapay zekaya olan güveninin her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu güven, sadece teknolojik yatırımlarla değil, organizasyonel yapının GenAI’ye uyum sağlama biçimiyle de ilgili. Ankete katılan liderlerin %52’si, GenAI teknolojisini aktif olarak kullandığını belirtiyor. Bu oran, orta düzey yöneticilerde %39, insan kaynakları yöneticilerinde ise %41 seviyesinde kalıyor. Veriler, liderlerin bu teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini gösteriyor.

Yapay zekanın karar alma süreçlerine katkısı, işletmelerin daha verimli ve rekabetçi olmasını sağlıyor. Ancak bu katkı, teknolojiyi doğru yöneten, veri okuryazarlığı yüksek ve stratejik düşünebilen liderlerle mümkün hale geliyor. Bu bağlamda, KPMG’nin “üretilen yapay zeka raporu”, organizasyonlardaki liderlik yaklaşımlarının teknolojik dönüşümle nasıl paralel ilerlediğini ortaya koyuyor. Ayrıca, kurumların liderlik yapısında GenAI stratejilerine özel yeni pozisyonlar oluşturduğu da dikkat çekiyor. Özellikle CIO ve COO gibi roller, bu dönüşümün baş aktörleri arasında yer alıyor.

Üretilen yapay zeka raporu verileri, iş dünyasında teknolojik adaptasyonun artık bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu net biçimde gözler önüne seriyor.

GenAI İçin Planlanan Milyon Dolarlık Yatırımlar

Araştırmaya göre büyük ölçekli şirketler, üretken yapay zeka stratejilerine ciddi bütçeler ayırmaya hazırlanıyor. Katılımcılar, önümüzdeki 12 ay içinde ortalama 37 milyon doları birleşme ve satın alma faaliyetlerine, 30 milyon doları veri ve analitik projelerine, 25 milyon doları ise yeni teknoloji yeteneklerini işe almak için harcamayı planladıklarını belirtiyor. Müşteri deneyimi iyileştirmeleri için de benzer seviyede yatırım öngörülüyor.

Bu yatırımlar sadece yazılım ve donanım altyapısına değil; aynı zamanda çalışanların yeniden eğitilmesi, iç süreçlerin yeniden yapılandırılması ve iş birliklerinin artırılmasına yönelik. Stratejik ortaklıklar kurarak GenAI teknolojilerinin daha hızlı ve verimli uygulanması hedefleniyor. Bu bağlamda, büyük firmaların Ar-Ge bölümlerine de ek kaynaklar ayırdığı gözlemleniyor. Çünkü üretken yapay zekanın etkili bir şekilde kuruma entegre edilebilmesi, sadece teknoloji alımıyla değil, aynı zamanda bu teknolojinin nasıl kullanılacağına dair bilgi üretimiyle mümkün.

Bu veriler, GenAI’nin sadece teknoloji departmanlarını değil, tüm organizasyonun stratejik planlamasını etkilediğini ve şirketlerin uzun vadeli büyüme planlarında merkezi bir rol oynadığını gösteriyor.

Üretilen Yapay Zeka Raporu Eğitimi ve Uyum Sorununu Gözler Önüne Seriyor

Üretilen yapay zeka raporu, GenAI’nin kurum içinde yaygınlaşmasında eğitim ve uyum konularının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Araştırma, üst düzey yöneticilerin %70’ine zorunlu yapay zeka eğitimi verildiğini ancak çalışanlar için bu oranın sadece %28’de kaldığını ortaya çıkardı. Dahası, yöneticilerin %25’i çalışanlarına hiçbir yapay zeka eğitimi vermeyi planlamıyor.

Bu uyumsuzluk, teknolojinin kuruma yayılmasını ve sağlıklı bir şekilde uygulanmasını zorlaştırıyor. Özellikle yeni işe başlayan çalışanların sadece %20’sinin GenAI kullandığını gösteren veri, kurumsal dijital uçurumun büyüdüğüne işaret ediyor. Yöneticiler bu dönüşümün sadece liderlik seviyesinde değil, tabana yayılan bir değişim olması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde, potansiyel fırsatlar göz ardı edilecek ve teknolojik yatırımların karşılığı tam anlamıyla alınamayacak.

Eğitim eksikliğine rağmen, firmaların %42’si GenAI girişimlerini denetlemek için yeni liderler işe alıyor. Bu da, teknolojik yönetimin kurumsal bir görev tanımı haline geldiğini gösteriyor. Bu dönüşümün başarılı olabilmesi için, kurum kültürüyle birlikte eğitim politikalarının da yeniden ele alınması kaçınılmaz hale geliyor.

Yapay Zeka Stratejileri Rekabetle Şekilleniyor

Raporda yer alan verilere göre, liderlerin %63’ü rekabet baskısını GenAI stratejileri üzerinde en önemli etken olarak görüyor. Bu oran, bir önceki çeyrekte %68 olarak ölçülmüştü. Kuruluşların yapay zekaya dair yatırım kararlarında sadece iç dinamikler değil, dış pazardaki gelişmeler ve rakip firmaların hamleleri de belirleyici oluyor.

Gelir, kârlılık ve verimlilik gibi klasik metrikler, üretken yapay zeka yatırımlarında hâlâ ön planda. Örneğin, liderlerin %51’i yatırım getirisi açısından ilk sıraya geliri koyuyor. Ancak rekabetin yoğun olduğu sektörlerde, GenAI uygulamaları artık sadece kârlılığı değil, markalaşmayı, müşteri memnuniyetini ve hız avantajını da etkiliyor. Bu durum, yapay zekanın şirket stratejilerinde konumunu daha da güçlendiriyor.

Üretilen yapay zeka raporu, bu stratejik kaymanın kalıcı olabileceğini ve kurumların gelecekte sadece teknolojiye değil, bu teknolojiyle yaratılan farklılaşmaya yatırım yapacaklarını gösteriyor. Dolayısıyla, GenAI’yi doğru ve etkili kullanan firmalar rekabette bir adım öne geçiyor.

Üretilen yapay zeka raporu benzeri ilgi çekici rapora buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki Yazı

Yaşam Memnuniyeti Raporu: Mutluluk %50’nin Altında

Sonraki Yazı

Kadına Şiddet Raporu: Her 5 Kadından 1'i Mağdur