Adidas, 20 yıl süren ikonik “Impossible is Nothing” sloganını bırakarak “You Got This” ile yeni bir döneme geçti. Peki, bu değişim sadece kelimelerde mi yoksa marka stratejisinde köklü bir dönüşüm mü? Spor markaları uzun zamandır rekabetçi ve meydan okuyucu sloganlarla tüketicilere sesleniyor. Örneğin Nike’ın “Just Do It” mesajı, harekete geçmeyi zorlayan baskıyı öne çıkarıyor. Son dönemde bu ton daha da sertleşti; Nike’ın Super Bowl reklamları “You Can’t Win. So, Win” ve “Winning Isn’t for Everyone” buna örnek. Buna karşılık adidas, daha destekleyici ve motive edici bir yaklaşıma yöneldi. “You Got This” sloganı, rekabetten çok bireysel motivasyona vurgu yapıyor.
Adidas’ın Küresel Hamlesi
Bu yeni slogan, sadece Türkiye’de değil dünya çapında yürütülen bir stratejinin parçası. Kampanyada Paralimpik yüzücü Sümeyye Boyacı, koşucu Peres Jepchirchir, kaykaycı Felipe Gustavo ve BMX sporcusu Kieran Reilly gibi isimler yer alıyor. adidas, web sitesinde “Baskı yüzünden sevdiğin şeylerden vazgeçme” mesajını öne çıkarıyor. Yüzme, koşu, kaykay ve boks gibi sporlar için özel koleksiyonlar da bu anlayışla sunuluyor. Yani adidas, artık sert rekabet yerine bireysel gelişimi ve motivasyonu ön planda tutuyor.
Marka Kimliğinde Risk ve Fırsatlar
Marka tutarlılığı bilinirlik ve değer için kritik; ancak pazar payını garanti etmiyor. adidas, “Impossible is Nothing” ile güçlü bir kimlik oluşturmuştu. Ancak değişen tüketici talepleri ve rekabet, markayı yenilik yapmaya zorladı.
Nike, On Running ve Lululemon gibi rakiplerin yükselişi, adidas’ı farklı bir yola yönlendirdi. Bu değişimi topluluk projeleri, yenilikçi ürünler ve etkili sponsorluklarla desteklerse, yeni kimliği başarıya ulaşabilir.
