E-Ticaret Patladı: İşlem Sayısı 6 Milyara Dayandı

E-ticaret

Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan 2024 Türkiye’de E-Ticaretin Görünümü Raporu, dijital ekonominin ülkemizde nasıl hızla büyüdüğünü gözler önüne seriyor. Rapora göre, e-ticaret sektörü bu yıl tarihi bir başarıya imza atarak 3 trilyon TL barajını aştı. İşlem sayısı ise 6 milyara dayandı. Bu devasa rakamlar, dijital alışverişin hem bireysel tüketiciler hem de işletmeler açısından artık günlük hayatın bir parçası hâline geldiğini kanıtlıyor. Özellikle perakende e-ticaretin gösterdiği yüzde 63,7’lik büyüme oranı, tüketici davranışlarında köklü bir değişimin yaşandığını ortaya koyuyor.

Raporda yer alan verilere göre e-ticaretin gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 6,5’e yükselmiş durumda. Bu da sektörün yalnızca tüketici alışkanlıklarını değil, aynı zamanda ülke ekonomisinin genel yapısını da etkileyen bir unsur haline geldiğini gösteriyor. Ayrıca, 600 binden fazla işletmenin aktif olarak faaliyet gösterdiği bu ekosistemde kadın girişimcilerin ve farklı yaş gruplarındaki tüketicilerin artan katılımı da dikkat çekici bir diğer unsur.

Bu yazıda; perakendeden hızlı ticarete, tüketici alışkanlıklarından sürdürülebilirlik boyutuna kadar Türkiye’de e-ticaretin geldiği noktayı, 2024 verileri ışığında detaylı şekilde ele alacağız.

Perakende E-Ticaret Hacmi Rekor Kırdı

Ticaret Bakanlığı verileri, perakende e-ticaretin 2024 yılında rekor seviyelere ulaştığını ortaya koyuyor. Yüzde 63,7’lik bir büyüme ile 1 trilyon 619 milyar TL’lik hacme ulaşan perakende e-ticaret, işlem sayısında da 1 milyar 850 milyon adedi gördü. Bu artış, bireysel tüketicilerin çevrimiçi alışverişe olan güveninin ve ilgisinin her geçen yıl daha da arttığını gösteriyor.

Perakende e-ticaretin bu denli büyümesinde birkaç önemli etken dikkat çekiyor. Öncelikle pandemiden sonra kalıcı hâle gelen dijital alışkanlıklar, kullanıcıların mobil uygulamalar ve online pazaryerleri üzerinden alışveriş yapma sıklığını artırdı. İkinci olarak, lojistik altyapının gelişmesiyle birlikte teslimat sürelerinin kısalması, tüketicilerin online alışverişi daha sık tercih etmesini sağladı. Ayrıca kampanya dönemleri, özellikle de Kasım ayındaki indirim günleri, işlem hacmini büyük ölçüde tetikledi.

Perakende e-ticaretin güçlü bir şekilde büyümesi, yalnızca büyük markaların değil; küçük ve orta ölçekli işletmelerin de dijital pazaryerlerine yönelmesine yol açtı. Bu da sektörde daha geniş bir rekabet ortamı oluşturdu ve ürün çeşitliliğini artırdı. Ayrıca, sosyal medya üzerinden satış yapan mikro girişimciler de bu büyümeden önemli pay aldı.

Bu veriler ışığında, e-ticaret artık sadece bir alternatif satış kanalı değil; perakende sektörünün geleceğini belirleyen temel yapı taşlarından biri haline gelmiş durumda.

Dijital Tüketici Profili ve Alışkanlıkları Değişiyor

2024 yılı verileri, e-ticaretin büyümesinin sadece bir hacim artışından ibaret olmadığını, aynı zamanda tüketici davranışlarında köklü bir değişim yaşandığını gösteriyor. Özellikle 30-34 yaş aralığı, en fazla harcama yapan yaş grubu olarak öne çıkarken; 20-44 yaş aralığındaki bireyler modaya ve giyime yoğun ilgi gösteriyor. 35 yaş üstü tüketiciler ise ev eşyası, elektronik ürünler ve seyahat harcamalarına daha fazla bütçe ayırıyor.

Cinsiyet bazında bakıldığında kadın kullanıcılar, e-ticaretin harcama lideri konumunda. Kadınların en fazla harcama yaptığı kategoriler; kozmetik, kişisel bakım ve medikal ürünler olarak sıralanıyor. Erkek tüketiciler ise elektronik ve ulaşım hizmetlerinde öne çıkıyor.

Bu değişen tüketici profili, markaların stratejilerini de dönüştürüyor. Artık ürün çeşitliliğinin yanı sıra, kullanıcı deneyimi, kişiselleştirilmiş teklifler ve hızlı teslimat hizmetleri tüketicilerin kararlarını etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca, yaş gruplarına göre özel kampanyalar ve pazarlama dili oluşturmak, markaların müşteri sadakatini artırmasında önemli bir rol oynuyor.

Özellikle mobil alışverişteki artış da dikkat çekici. Kullanıcıların büyük çoğunluğu alışverişlerini akıllı telefonları üzerinden gerçekleştiriyor. Bu da e-ticaret sitelerinin mobil uyumluluğunu ve kullanıcı ara yüzlerini sürekli güncellemeleri gerektiğini ortaya koyuyor.

Hızlı Ticaretten Sürdürülebilirliğe: Yeni Dönemin Dinamikleri

Türkiye’de e-ticaretin 2024 yılında sadece hacimsel değil, yapısal olarak da farklılaştığını gösteren en önemli göstergelerden biri hızlı ticaretin (q-commerce) yüzde 98 büyüme göstermesi. 249 milyar TL’yi aşan bu alan, özellikle yemek sektörünün lokomotifliğinde ciddi bir gelişim gösterdi. Dakikalar içinde teslimat yapılması tüketicilerin anlık ihtiyaçlarını karşılamada büyük avantaj sağlıyor.

Bununla birlikte sürdürülebilirlik, e-ticaret sektörünün artık göz ardı edemeyeceği bir unsur haline geldi. C2C (tüketiciden tüketiciye) işlemlerdeki artış, özellikle ikinci el ürün satışlarının çevresel etkileri azaltmaya yönelik katkısını ortaya koyuyor. 17,5 milyon adet işlem ve yaklaşık 10 milyar TL’lik hacimle bu model, sürdürülebilir e-ticaretin büyüme potansiyelini yansıtıyor.

Yemek, giyim, elektronik gibi alanlarda öne çıkan hızlı tüketim alışkanlıkları, karbon ayak izini artırma riski taşıyor. Bu nedenle sektörde geri dönüştürülebilir ambalajlar, sürdürülebilir lojistik çözümleri ve çevre dostu uygulamalara yatırım yapan markalar öne çıkmaya başladı. Tüketiciler artık yalnızca hızlı teslimat değil, aynı zamanda çevreye duyarlı hizmetler de talep ediyor.

Önümüzdeki dönemde e-ticaretin sadece dijital bir alışveriş modeli değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ekseninde toplumsal sorumluluk taşıyan bir yapı haline gelmesi bekleniyor.

Benzer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki Yazı

Deprem Riski ile Çalışma ve Yeni İş Modelleri

Sonraki Yazı

Yapay Zeka Teknolojileri İş Gücünü Yeniden Şekillendiriyor